Haber

Afet bölgesine yeni ASM yapılmadı… İstanbul’dakiler de risk altında!

İSTANBUL (İGFA) – Depremin yaralarını sarmaya çalışırken Birlik ve Dayanışma Birliği 1 Nolu Şube Lideri Dr., geçtiğimiz yıl yıkılan aile sağlığı merkezlerinin yerine yeni ASM’lerin yapılmadığını belirtti. Ahmet Tapduk Mehlepçi, Sağlık Bakanlığı’nın depreme hazırlıksız yakalandığını, üzerinden bir yıl geçmesine rağmen henüz bir ilerleme kaydedilmediğini söyledi.

Dr. Ahmet Tapduk Mehlepçi, depremin ilk anlarındaki izlenimlerini ve eksikliklerini şöyle kaydetti:

6 Şubat’ta Hatay’a giden ilk doktorlar arasında yer aldıklarını belirten Mehlepçi, “Şehirde ayakta kalan hastane kalmamış, ne yıkılmış, ne devrilmiş, en ufak bir artçı sarsıntı bile ufalanmış durumdaydı. Hatay Eğitim ve Şehrin 15 km dışında bulunan Araştırma Hastanesi ağır hasar gördü.İlk etapta bahçesine seyyar hastane yerleştirildi.Sahra hastanesi kurmaya çalışıyorlardı.Deprem çok ağır darbe vurmuştu ama Sağlık Bakanlığı AFAD yetkilileri çok hazırlıksızdı. Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Hatay merkeze gidecek araç bulmak neredeyse imkansızdı. Araç bulsanız bile yakıt bulamıyordunuz, herkes panik halindeydi. yapacak bir şeylerinin olmadığını söyledi. Afet bilgisi ve yönetim yetkinliği yok, yürüyerek gitmeniz imkansızdı. Ambulanslar yaralıları Hatay merkezden enkaz altından buraya taşımaya çalışıyor, yaralılara x- Işınlananlar, rastgele kan testi yapılamıyor, takip edilemiyor, helikopterlerle tekrar İstanbul’a, Ankara’ya ya da çeşitli illere naklediliyorlar. Bu arada bu oluyor. sence; Her mahalledeki aile sağlığı merkezleri çalışıyor olsaydı ilk triyaj ve müdahale ASM’lerde yapılırdı. Hatay merkeze gitmeyi başardığımızda Aile Sağlığı Merkezlerinin neredeyse tamamının yıkılmış veya ağır hasar görmüş ve kullanılamaz durumda olduğunu gördük. Depremin üzerinden bir yıl geçti. Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman’da yıkılan veya ağır hasar gören ASM’lerin yerine yeni bir bina yapılmazken, Aile Sağlığı Merkezi’nde konteynerlerle verilen hizmetler devam ediyor. Bölgedeki ASM’lerde çalışan arkadaşlarımız tıpkı yıkılan ASM’ler gibi yalnız bırakıldı ve barınma sorunlarına yönelik hiçbir şey yapılmadı. Ancak Aile Sağlığı Merkezlerinin devlet tarafından depreme dayanıklı ve müstakil binalarda yapılması gerekirdi.” dedi.

DEPREMİ YAŞADIK AMA DERS ALMADIK!

Birlik ve Dayanışma Birliği 1 Nolu Şube Lideri Dr. 17 Ağustos Marmara Depremi’nin sarsıntılarını yaşadığımızı ve ders alamadığımızı söyledi. Ahmet Tapduk Mehlepçi, “Ülkemiz deprem kuşağında bulunuyor. 17 Ağustos’ta bunu yaşadık ama ders alamadık. 6 Şubat’ta bunu yaşadık ve hiçbir ders alamadık. “Aradan bir yıl geçti ve Marmara Bölgesi’nde büyük bir deprem bekleniyor, il sağlık müdürlüğü ve bakanlık depreme karşı herhangi bir önlem almıyor.” söz konusu.

İSTANBUL’DAKİ ABB’LER TEHLİKE ALTINDA!

Mehlepçi, deprem anında İstanbul’daki birçok ASM’nin tehlike altında olacağını belirterek, “İstanbul’da birçok ASM, özellikle merkezi lokasyonlarda, cami altı, apartman bodrumları gibi penceresi ve ışığı olmayan binalarda hizmet veriyor. Yaklaşık 30-40 yaşında olan ve kontrolsüz depreme dayanıklı olmayan yapılardır. İl Sağlık Müdürlüğü, ASM’lerin beyin sarsıntısına karşı dayanıklı olup olmadığına dair herhangi bir test veya muayene yaptırmamış, bunun yerine Ocak ayında bir yazı göndererek ya çalıştığınız ASM’nin İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ RİSK ANALİZİNİ yaptırmanız gerektiğini ya da başka bir yerde mi yapıldı? Yani bir gün başınıza bir şey gelirse bizim kadromuzsunuz ama siz bunu imzalayıp sorumluluğu üstlendiniz ve o da zeytinyağı gibi zirveye çıkmayı planlıyor. Her şeyin formalite olarak yapılmasını, kağıt üzerinde görülmesini, bir sorun olduğunda kağıt üzerinde yargılanmasını, başımıza bir şey gelmesinin engellenmesini istiyorlar. “Şehir hastanelerine ödenen aylık kiranın 41 dakikası 6 üniteli ASM yapmaya yetiyorken, bunu tercih etmemeleri sağlık politikalarının halkın sağlığından değil kârdan yana olduğunu gösteriyor. ” dedi.

Dr., İstanbul’da deprem güvenliği konusunda Aile Sağlığı Merkezi’nde hizmet verenler üzerinde bir çalışma yaptıklarını belirtti. Ahmet Tapduk Mehlepçi çalışmanın sonuçlarını şöyle özetliyor:

-İstanbul’daki Aile Sağlığı Merkezlerinin yarısı 2007 deprem yönetmeliğinden önce inşa edilmişti.

-Ortalama olarak her üç Aile Sağlığı Merkezinden biri 1999 depremini yaşayan binalarda faaliyet göstermektedir.

-Deprem güvenliği testine tabi tutulan ASM’lerin oranı 1’i geçmiyor. Test edilen ASM’lerin üçte biri bu testi geçemese de burada çalışmalar devam ediyor.

-ASM çalışanlarının yarısı binalarının depreme dayanıklı olmadığını düşünürken, ASM’lerinin 7 ve üzeri depreme dayanabilecek kadar güçlü olduğunu düşünenlerin oranı ise sadece %8.

SAĞLIK BAKANLIĞI RİSKLİ ABB’LER İÇİN ACİL HAREKETE GEÇMELİ

Dr. Ahmet Tapduk Mehlepçi yetkililere seslendi.

Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarının yüzde 80’inin deprem sonrası kriz döneminde ASM bölgesinde çalışmaya istekli olduklarını belirttiklerini kaydeden Mehlepçi, “Ancak Sağlık Müdürlüklerinin bu yönde bir çalışması yok. Deprem sırasında güçlü olanlar ideal sağlık toplantı alanları olacaktır.Sağlık Bakanlığı (Müdürlükler) Küçük depremlerden sonra telefonla binada herhangi bir hasar olup olmadığını sormak yerine bu konuda uzman grupları oluşturulmalı (uzman desteği ile) Gerektiğinde TMMOB ve Belediyelerden) ve yerinde denetimler sağlanmalı, Sağlık Bakanlığı acil ihtiyaç duyulan riskli ASM’lere yer bulmalı veya kamulaştırmalı, ilgili yerlerde az katlı ASM’ler yaptırılmalıdır. “Depreme dayanıklı müstakil binalar yapılmalı. Riskli binaların bodrum veya üst katlarında hizmet veren ASM’lerin boşaltılmasıyla derhal başlatılabilir” dedi.

Bir yıl önce yaşadığımız felakete benzer bir durumda kaosu azaltmak için alınacak en basit tedbirlerden birinin standart, önceden hazırlanmış bir görev şeması olduğunu belirten Mehlepçi, “Olası senaryolarda ASM’lerin çalışmasının desteklenmesi ve teşvik edilmesi. Deprem anında ASM’deki kalabalığı azaltmak için tamamen randevu sistemi üzerinde.İstanbul’da bahçelerde müstakil depreme dayanıklı binalara geçiş yapmıyorsunuz.En azından mevcut ASM’ler bu formda kullanılmalıdır. acil durumlar için serum, acil ilaçlar, ateller, portatif sedyeler, acil durumda kullanılacak her türlü tıbbi malzeme (endotrekal tüp, kateter vb.) En azından anjiyokesit vb. içeren kapların yerleştirilmesi esastır. İlk müdahale için bu yerlere yerleştireceğiniz ekipman ve ilaçların son kullanma tarihlerini elektronik ortamdan sürekli kontrol edebilir, birkaç ayda bir mobbinge göndereceğiniz bir işçiye bu işi yaptırabilirsiniz. Kocaman bir şehirde yaşayacağımız deprem durumunda hiçbir şey yapmadan beklemek yerine adım atabilirsiniz. atmış olacaksın. Ama bunu yapmıyorsunuz çünkü birinci basamak sağlık hizmetini kâr getirmeyen bir yatırım olarak görüyorsunuz. Ancak gelişmiş ülkelerde birinci basamak sağlık hizmetlerine yatırım, kâr amacı güden değil, halkın sağlığına yapılan bir yatırım olarak değerlendirilmektedir. Halkın sağlığını korumak devletin birinci görevidir. “Marmara’da beklenen deprem felaketinde sadece insanlar değil, önlem almayan bakanlıklar ve sağlık müdürlükleri de enkaz altında kalacak” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu